7 Aralık 2009 Pazartesi

Dört MuM.. Umutsuzlara...

bugün bir hüzündür yayılmış bloglara öyle gördüm.. rüzgar güzel esmiyor desenize.. Bulutlar da küsmüş... güneş desen ha küstü ha küsecek ...



yok yok olmaz öyle şey.. Gökyüzü sitemkar olacak şimdi.. almayın mavisini umutlarını..

dertler sıkıntılar üzüntüleer ... hepsi bizim için... mutluluk ve rahatlığın olduğu kadar..

Akıntıya mı bıraktık kendimizi nedir.. Sürüklenip gidicekmiyiz öyle mecburi..

hayııııııır... Akıntıya karşı ilerleyelim hep birlikte.. hadi verin ellerinizi! birleştirelim öyle ilerleyelim..

kim durabilir kim engel olabilir ki bize biz istersek eğer...



şimdi herkese bir kutu dolusu "UMUT" gönderiyorum... Açılmamış daha... Açın yüreğinizi izin verin de girsinler içeri...



sanırım şu yazı buraya cuk oturacaktır.. buyrun okuyalım hepbirlikte..



DÖRT MUM

Dört mum yavaşca yanıyordu. Ortam çok sessizdi ve konuşmaları duyuluyordu

İlk Mum konuştu; Ben ´BARIŞIM´ dedi
Hiç kimse benim yanık kalmamı istemiyor biliyorum ki söneceğim dedi.
Kısa süre sonra alevi azaldı yavaşca söndü.

ikinici Mum konuştu; Ben İNANCIM dedi
Neredeyse herkes, beni artık gerekli görmüyor.
O nedenle artık bana gerek yok dedi ve konuşmasını bitirdi
Alevi azaldı ve söndü

üçüncü Mum konuştu ; ben SEVGİYİM dedi
yanık kalmam için artık gücüm yok insanlar beni bir kenara bıraktı ve önemimi anlamadı kendilerine en yakın olanları bile sevmeyi unuttular dedi
Alevi azaldı ve söndü

Ansızın bir çocuk odaya girdi ve üç mumun yanmadığını gördü.
“NEDEN YANMIYORSUNUZ SİZİN SONUNA KADAR YANMANIZ GEREKİR”
dedi ve ağlamaya başladı

dördüncü Mum çocuğa döndü ve ;
“KORKMA BEN HALA YANIYORUM DİĞER MUMLARI YENİDEN YAKABİLİRİZ”
ben UMUDUM dedi.

Parlayan gözlerle çocuk umut adlı mumu aldı ve diğer mumları tekrar yaktı.

“UMUDUN ALEVİ YAŞAMINIZDAN HİÇ EKSİK OLMASIN”

ve böylece hepimiz UMUDU, BARIŞI, SEVGİYİ ve İNANCI sürdürebilelim…



alıntı

Hiç yorum yok: