13 Kasım 2009 Cuma


KAPANAN KAPILAR...

Kapattık kapılarımızı dostlarımıza, Mesafeler koyduk araya, Bir merhaba demek için, girmeleri gerekti sıraya...

Bize çok ihtiyaçları olduğu an meşguldük, Not bıraksınlardı, sonra arardık, başka zaman....

Sınavdan en iyi notu aldıklarında, gözlerindeki pırıltıyı göremedik, Bir küçücük armağan takdim edemedik onlara…

Canları yandığında, bize koşamadılar nefes nefese, Ne kadar hasrettiler bir dost sesine !

Görüşürüz; ya salı, ya çarşamba günü, Diye diye kaçırdık nişanı, düğünü, Paylaşamadık o en coşkulu anlarını, seveceğimiz yanlarını…

Hayat denen suyun akışında, birlikte çağlayamadık, Ölümlerini bile geç duyduk da vaktinde ağlayamadık....

Bu hikaye hem acı hem uzun, Selam vermeden geçiyoruz artık yanından komşumuzun veya yaşlı bir ihtiyarın…

Bahanelerle etrafımızı sardık, Oysa biz, birbirimiz için vardık. Adına huzur dedik, iş dedik, Can cana olmaktan vazgeçtik, nihayetinde yalnızlığı seçtik…

Herkes bir yalana kandı. Ne olursa olsun sebep, aslında Kapılar hep, Kendi üstümüze,kendi yüzümüze kapandı!

O halde gelin,kendi ellerimizde kendi üstümüze kapattığımız kapıları aralayalım, Açalım gönül kapılarımızı dostlarımıza, açalım ki, gönül nağmeleri yankı bulsun Dost sinelerinde...


alıntı