18 Ocak 2010 Pazartesi

Sabret gönül..yol çok uzun değil.. Az kaldı


Ey gönül;
Hayat süprizlerle doludur.Kimi zaman saadeti kaybetmenin hasretiyle kavrulurken,kimi
zamanda ummadığın bir saadetin tebessümüyle sürur bulursun.Çektiğin ıztırablar elemler
tarifsiz kederlere sabretmenin ateşiyle pişer,bir zaman sonra o ateşte lezzet bulursun.

Bu yüzden ey gönül ateşten korkma.Sabrın sineleri yakan o lahuti ateşte piş ki lezzet bulasın.
İşte ey gönül çoğu bela ve musibetlerin değişmez kaderimiz olması,bütün çabalarımıza rağmen
açlığın fakirliğin korku ve endişelerin içinde sabra mahkum edilişimiz hep bundan.
Güneş yakacak,meyveler sabırla olgunlaşacak.

Tohum toprağın derinliklerinde sabra nahkum;sen dünya denen şu çileler,elemler,
ayrılıklar,hasretler yurdunda...Tohum,bir müddet toprağın karanlıklarında kalmaya tahammül edecek.
Çürüyecek,çürürken canını toprağa katarken sabredecek,sabrın acısına katlanacak,sonra
filiz verecek hasretini çektiği gün ışığına kavuşacak.Yapraklarıyla gözleri okşarken gölgesinde canlar
ferahlık bulacak,meyveleriyle ziyafetler sunacak.

SENDE ÖYLE OL GÖNÜL...
Sen de korkunun endişenin elemlerin zindanında kalmaya tahammül et.
Acılara katlanmanın nice nimetlere hasret yaşamanın ateşinde pişecek,lezzet bulacaksın.
Hayat bulmak,hayat vermek için..Ey gönül,acılara sabret.Çünki onlar seni kahretmek
için değil;sınamak,terbiye etmek,kemale erdirmek için gelirler.Hem de geçicidirler,ebediyyen kalmayacaklar.

İMANA VE ÜMİDE SARIL EY GÖNÜL...
Bil ki hiçbir gece ebedi değildir,her karanlığın sonunda bir fecir saklı.
Alemlerin Rabbine, kalbin sahibine kulak ver.Sabrı öğren,gayesini anla. Kulak ver o sese :

"Biz sizi biraz korku biraz açlık ve mallardan,canlardan biraz eksiltmekle deneriz.sabredenleri müjdele"
Bakara155 "

Şimdi sabret.O müjdeyle can bul.Sus ve dinle EY GÖNÜL... Bil ki hayat seni her zaman bahar
serinliğinde karşılamaz.Kimi zaman kurak bir yaz,kimi zaman kara bir kış olur.İncinirsin acı çekersin,
dişlerini sıkarsın,gözlerin yaşarır.Ne olur gözlerin yaşarsa da dilin ancak Rabbnin razı olduğu sözü söylesin.
Bu yaşlara katlanmayı bil ey gönül,varacağın menzil hatırına.

Bilirim şu dünyada bütün kederler sana doğru gelip sende karar kılmak isterler.Sanki hep sen de
barınmak ister.Düşün ey gönlüm onları sana yönelteni düşün...bu kudsi çileleri bir misafir olarak ağırla.
Müminlerin o sözüne bütün ruhunla katıl:"Onlar ki ..Onlara bir musibet isabet ettiğinde şöyle derler..

Biz Allah'a aidiz ve elbette sonunda Ona döneceğiz
"Bakara 156"

Eğer iman eder salih ameller işer, bunlarda sabır ve sebat gösterirsen;senin de sabrının sonu asla hüsran olmayacaktır.Rabbinin şu vaadi haktır:

"Asra yemin olsun ki insan hüsrandadır.Ancak iman edip salih ameller işleyenler,
birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.."
Asr suresi"

Kainat sana gıpta ediyor biliyormusun.Sen muhabbet şarabından bir yudum içtikçe,
alemler kendinden geçiyor. O muhabbeti muhafaza etmeye sabret gönül.
Dikkatle bakarsan görürsün ki şükrün sinesinde bile sabır saklıdır.Sabrın zıddı da aceledir.
Acelenin meyvesi ise üzüntüdür. Öyleyse çabalarının mükafatını beklerken ne olur acele etme.
Sabrın özündeki tevekkülü gör her şeyin sahibine dayanmayı öğren.

EVET,SABIR ACIDIR EY GÖNÜL...
Bunu en iyi bilen de sensin.Gelecekten ümidi olmayan bir yürekbu acıya tahammül edemez.
Hangi ümit diye sorma.bütün ümitler İMANINDA saklı.İmanın var demek ki ümidin var.
Şimdi sus gönlüm ve sabret...

Sen ki narin kanatlı bir kelebeksin. İlahi takdirin imtihanını minicik gövdende bulmuşsun.
İlahi mukadderatın göklerinden gelen kaza oklarına hedefsin.Göklerin ve yerin yüklenmekten
sakındığı EMANET omuzlarında.Bazen belin bükülecek dizlerin dermansız kalacak.Ama sakın
sabrın tükenmesin ey gönül,ruhunu ebediyete taşıyorsun.

Sabret gönül...şurada karşı kıyıya ne kaldı?bu dünya zindanına muvakkaten mahkumsun,
şükret ki müebbeden değil...


alinti